Her iyi ebeveyn gibi bitkiler de yavrularına zor zamanların üstesinden nasıl geleceklerini öğretmek için kendi deneyimlerini kullanabilirler. Aşağıda bitkilerin yavrularını daha güçlü kılmak için ‘anıları’ nasıl aktardıklarını anlatıyoruz.
Stres kalıtsaldır
Pennsylvania’daki genetikçiler, bir bitkideki bir genin ifadesini değiştirerek onu çevresel değişikliklere karşı daha dirençli hale getirdiler ve bu durum gelecek nesillere aktarıldı. Çevresel faktörler evrimi belirler, bu nedenle bitkilerin sadece değişen koşullara uyum sağlayabilmeleri değil, aynı zamanda bu stratejileri bir sonraki nesle avantaj sağlamak için aktarabilmeleri de mantıklıdır.
Fotoğraf: katerinavulcova/pixabay.com Yeni bir çalışmada ekip, rhesus bitkilerinde MSH1 adı verilen bir genin devre dışı bırakılmasının, kuraklık veya sıcaklık gibi stres dönemlerine yanıt vermelerine yardımcı olduğunu buldu. Bu bitkiler, büyümelerini düzenlemek, toprak üstündeki biyokütlenin büyümesini sınırlamak, köklerinin büyüme şeklini değiştirmek ve çiçeklenmeyi geciktirmek de dahil olmak üzere çeşitli hayatta kalma stratejileri kullandılar. Ancak belki de en ilginç bulgu, bu tepkilerin gelecek beş nesle aktarılabilmesiydi. Ekip, ebeveyn bitkinin stresli koşullara maruz kalması durumunda, yavrularının bazılarında da aynı davranışın ortaya çıkabileceğini buldu. Bitkilerin evleri nasıl yalıttığı hakkında da konuştuk. Çalışmanın baş yazarı, bu hafıza durumunun yavrular tarafından miras alındığını, ancak sadece bazı çocuklarda bulunduğunu, bu nedenle hafızası olan ve olmayan tam kardeşler olduğunu söylüyor. Bilim insanları, tüm bitkilerin stresi ‘iletme’ yeteneğine sahip olduğuna ve bunun önemli bir kalıtım noktası olduğuna inanıyor. Ekip, MSH1 genini kapatmak için farklı yöntemler kullandı. Bazı durumlarda, geni inaktive eden doğal mutasyonlara sahip bitkileri seçtiler. Diğerlerinde ise gen ifadesini baskılayarak kapattılar. Ancak bunu nasıl yaparlarsa yapsınlar, sonuçlar benzerdi. Böceklerden ilham alan mühendis, su kanadı şeklinde fantastik bir gemi yarattı Fotoğraf: toodlingstudio/pixabay.com Bilim insanları, domates, soya fasulyesi ve kanola bitkilerinde MSH1’i kapatarak takip çalışmalarına geçtiklerini söylüyor. Şimdiye kadar, bu deneylerin ilk sonuçlarının verimi artırdığı bilinmektedir. Bitkilerin insanları ‘gençleştirip gençleştiremeyeceğini’ öğrenmek istiyorsanız, diğer makalemizi okuyun.
Rezuhovidka. Fotoğraf: petur r/flickr.com
Dirençli, daha güçlü, daha üretken
Bunu paylaş: