Amerikalı bilim insanları potansiyel olarak var olan bir yaşam formu için bir model önerdiler. Onlara göre, normal koşulları kırmızı-sıcak bir yıldız gövdesidir. Ve tabii ki bu yaratıklar bize hiç benzemiyor.
Çalışmanın özü nedir
New York Şehir Üniversitesi’ndeki fizikçiler, dünya dışı yaşamın varlığı sorusuna teorik kanıtlar açısından yanıt vermeye çalıştılar. Onlara göre yıldızlarda yaşayan “bir şey” tek boyutlu sicimlerden ve manyetik kutuplu (monopol) parçacıklardan oluşuyor. Bu tür “varlıklar” Büyük Patlama sonucunda oluşmuş olabilir. Hiçbir şey mantıklı gelmiyor mu? Hadi anlamaya çalışalım.
Bilim adamlarının temel fikri, yaşam anlayışımızın çok tek taraflı olduğu ve evrende Dünya’nınkinden oldukça farklı formlarda bulunabileceğidir. Bazı astronotlar ve fizikçiler gezegenlerde karbon veya su izleri ya da benzer bir gelişme için uygun koşullar ararken, Amerikalılar başka yerlere bakmayı öneriyor. Bilgi içeren ve kendini oldukça hızlı bir şekilde yeniden üretebilen her şeye yaşam diyorlar. Biyolojik türler için bu, DNA ve RNA’nın ve geride birden fazla nesil birey bırakacak şekilde üreme yeteneğinin pahasına gerçekleşir. Ancak diğer türler için mekanizmalar oldukça farklı olabilir. Sicimlerin varlığı henüz kanıtlanmadı, ancak fizikçiler yaşam süreçlerini oldukça kısa bir şekilde özetleyebildiler. Tekeller, diğerleriyle bağlantı kurabilecekleri iki ip ile “donatılmıştır”. Zamanla bu bağlantılar daha karmaşık hale gelebilir ve sonunda kendi ağırlıkları altında parçalanarak, üreme sistemi örneğinde olduğu gibi, kendilerinin bir “kopyasını” oluşturabilirler. Bu tür süreçlerin gerçekleşebilmesi için bu yaşam formunun enerjiye ihtiyacı vardır. Bu yüzden yıldızlarda yaşıyorlar. Neye benziyorlardı: ilk günlerinin tanıdık teknik cihazları Bu teorinin bir kısmının açık olmayan bir doğrulaması var. Örneğin, EPIC 249706694 yıldızı ve diğer bazıları bilim insanlarının beklediğinden çok daha önce sönüyor. Bunun bir varlığın onlardan enerji çekmesinden mi yoksa kozmos hakkında hala çok fazla şey bilmediğimiz için hesaba katılmayan dış faktörlerden mi kaynaklandığı belirsizdir. Fikir çok taze ve tuhaf görünse de, yine de yeni değil. İnsanın kavramsal aygıtı çok geniş olmadığından ve bilimsel terimler bir anda doğmadığından, aşina olmadığımız olgulara daha basit tanımlar vermeye alışkınız. Zaten bu yüzden ‘güneşin ölümü’, ‘bir yıldızın yaşamı’ diyoruz, her ne kadar bunları tam anlamıyla kastetmesek de. Elbette oluşturulan model gerçekle çok az benzerlik taşımaktadır, ancak bu kadar kolay bir şekilde göz ardı edilmemelidir. Bilimsel gelişme düzeyimizde bile, insanlığın üzerinde kesinlikle söyleyecek bir şeyinin olmadığı pek çok alan ve konu var.
Yıldızın çekirdeğinin modeli
Hayat hayal edebileceğimizden çok daha çeşitli olabilir
EPIK 249706694
Bu bizim için ne anlama geliyor?
Bunu paylaş: