Aslen kırmızı
Ülkenin ana Kremlin’inin inşa tarihi yüzyıllar öncesine dayanmaktadır. Tarihsel özetlerde daha derinlere inmek gerekirse, başlangıçta inşaatın ahşap olduğunu belirtmek gerekir. Ancak bugün bildiğimiz taş Kremlin, Ivan III zamanında inşa edilmiştir. Daha sonra vali, İtalya’dan en iyi ustaları ülkeye davet ederek güçlü ve güzel bir kale inşa ettirdi.
Kremlin İtalyanlar tarafından taştan inşa edilmiştir. Fotoğraf: takazart/pixabay.com İtalyan uzmanlar yapıyı kırmızı kil tuğlalarla inşa etmeye karar verdi. O zamanlar bu malzeme, güçlü ve üretimi kolay olduğu için inşaatta en iyilerden biri olarak kabul ediliyordu. Kremlin XV. yüzyılda kırmızıya döndü, ancak her zaman böyle değildi. Bu arada, Kremlin’in duvarlarının arkasında neler saklı olduğunu başka bir yazıda anlattık. Tarihi belgeler Kremlin’in badanalanmasının en azından 1680 yılından itibaren Çar’ın emriyle başladığını ileri sürmektedir. Büyük tatillerden önce duvarlar yenilenirdi, çünkü kireç badanası yağışlarla çok çabuk yıkanırdı. Kremlin’in temeli hala kil renginde olduğundan, zamanla beyaz duvarlarda bazı lekeler ortaya çıkmış ve tüm yapı grimsi kil rengine dönüşmüştür. Zaman zaman çatlaklar ve çizgiler yeniden badanalandı. Savaş yıllarında yetkililer, Kremlin’in yıkılmasını önlemek için onu konut binaları olarak gizlediler. Sıradan bir ev yanılsaması yaratmak için duvarlara pencere ve kapılar boyanmıştır. Bu, hükümet merkezinin Alman havacılığından gizlenmesine yardımcı oldu. Çatışmaların sonunda Kremlin’in eski rengine döndürülmesine karar verildi. 1947 yılında bina orijinal görünümüne yeniden kavuşmuştur. Neye benziyorlardı: ilk günlerinin tanıdık teknik cihazları Moskova’daki modern Kremlin. Fotoğraf: Vladvictoria/pixabay.com Ayrıca ‘Kremlin’ kelimesini kimin icat ettiğini bulmanızı öneririz.
Whitestone
Fotoğraf: takazart/pixabay.com
Yine kırmızı
Bunu paylaş: