Doğal afetlere açık bölgelerde yaşayanlar, halkın huzurunu bozan siren seslerine alışkındır. Kıyıdaki veya sismik aktivitenin yüksek olduğu bölgelerdeki şehirlerde hoparlörler bir zorunluluktur. Yaklaşan bir felaket durumunda insanların hızlı bir şekilde uyarılabilmesi için güvenlik hizmetleri tarafından sürekli kontrol edilirler. Ancak bu kontroller vatandaşları hoş bir müzikle rahatlatmak yerine neden tedirgin etsin? Japon yetkililer de buna karar verdi: burada korkutucu kükremeler yerine hoş melodiler çalınıyor.
Japon şehirlerinin %90’ında sirenler var ve bunlar her gün kontrol ediliyor. Denetim genellikle akşam saat beşte yapılmakta ve bu saatte hoparlörlerden müzik çalınmaktadır. Ne çalınacağına karar vermek yerel yetkililere kalmıştır. Bu yüzden farklı şehirlerin sokaklarında oldukça farklı melodiler çalınıyor. Bir yerde tekerlemeler, bir yerde Japon halk müziği ve birileri de eski Hollywood filmlerinden parçalar seçiyor. Bu kontroller Latince transkripsiyonda forsai musen olarak bilinir ve “tehlike radyo iletimi” olarak tercüme edilir. Bununla birlikte, yerel halk çekleri çok daha basit bir şekilde adlandırır: goji no chaimu, kelimenin tam anlamıyla ‘akşam 5’te ara’ anlamına gelir.
Testler o kadar düzenli ki Japonlar bu testler etrafında bir hayat kurmaya bile başladılar. Örneğin, bir akşam zili işten çıkma zamanının geldiğini veya bir çocuğun hava kararmadan önce eve dönmesi gerektiğini işaret edebilir. Dahası, bazı şehirlerde bu müzik yayınları yerel haberleri yayınlamak veya mutlu doğum günleri dilemek için kullanılıyor. Semiramis kimdi: Asur kraliçesinin gerçek hikayesi Bununla birlikte, bazı yerlerde yetkililer günde birkaç yayın da dahil olmak üzere uyarıları abartmaktadır. Örneğin Ishikawa Eyaletinde alarmlar yerel halk için gerçek bir ceza haline geldi. Sabah 7’de Japonlara iyi sabahlar dilemeye başlıyorlar ve ardından günde birkaç kez sokakta nasıl davranılması, çöplerin nasıl doğru şekilde atılması, çocuklarla nasıl kibarca konuşulması ve düzenli sağlık kontrollerinin nasıl yapılması gerektiği gibi bir dizi önemsiz şeyi hatırlatıyorlar. Bu uyarı sistemi ilk olarak 1960’larda Japonya’da faaliyete geçmiştir. Niigata şehrini vuran büyük bir depremin ardından kurulmuştur. Bugün neredeyse tüm şehirlerde forsai musen var. Ulusal uyarı sistemi, sinyalleri birkaç saniye içinde ülke geneline iletme kapasitesine sahiptir. Cep telefonları ve sosyal medya çağında bu tür hoparlörler etkisiz gibi görünebilir, ancak aslında vazgeçilmezdirler. Kabul etmelisiniz ki, acil servislerden gelen başka bir mesaja dikkat etmeyebilirsiniz, ancak şehrin sokaklarında bir bip sesi fark edilmeyecek değildir. Tabii ki sistem sürekli olarak geliştiriliyor ve artık cep telefonu sahiplerini uyarmanın yanı sıra radyo ve televizyon yayınlarına mesaj ekleyebiliyor.
Bunu paylaş: