Atlantik Okyanusu’nun engin sularında zengin bir tarihe sahip küçük bir ada vardır. Ile de Gore, Dakar’a sadece kısa bir mesafededir ve sadece 0,182 kilometrekarelik bir alanı kaplamaktadır. Bölgesinde tek bir araç bile bulunmuyor ve sadece su yoluyla ulaşılabiliyor. Bu Afrika toprakları ilk olarak 1444 yılında Portekizli gezginler tarafından ziyaret edilmiştir.
Uzun bir süre boyunca toprak el değiştirdi, çeşitli ülkeler tarafından fethedildi veya satın alındı. 1802 yılında ada, sınırların genişletilmesiyle bağlantılı olarak Fransızlara verildi. Ancak Senegal 1960 yılında bağımsızlığını kazanana kadar Fransız toprağı olarak kabul edildi. Büyük bir okyanusun ortasındaki küçük bir ülke, köle ticaretinin en önemli merkezlerinden biri olarak tarihe geçti. Yerel Afrikalı kabile şefleri diğer yerleşim yerlerinden yakaladıkları insanları getirip insan tacirlerine satıyorlardı. Neye benziyorlardı: ilk günlerinin tanıdık teknik cihazları Tüm bu süre boyunca tutsaklar adada özel olarak inşa edilmiş konutlarda kaldılar. Bölgenin çoğu bu tür binalarla inşa edilmişti ve binaların en büyüğü köle eviydi. Esir insanlar bazen sevkiyatları için üç aya kadar beklemek zorunda kalıyordu. Adadan gidecekleri yere kadar gemiyle götürüldüler. Köle fiyatları cinsiyete ve kas gücüne bağlıydı. Güçlü ve kuvvetli adamlar çok pahalıydı. Kadınlar göğüslerine göre değerlendirilirdi; ne kadar düşükse köle o kadar ucuz olurdu. Hamile mahkumlar doğaya salındı. Köleleri barındırmak için tasarlanan binaların birçoğu günümüze kadar ayakta kalmıştır ve rehberli bir tur sırasında görülebilir. Dar bodrum katları ve geçici yaşam alanları oldukça ürkütücü bir izlenim bırakıyor. Birçok ünlü şahsiyet, sadece resmi ziyaretler için değil, aynı zamanda sadece tarihe olan ilgilerinden dolayı da adaya gelmiştir. Köle ticareti yasaklandıktan sonra yer fıstığı, fildişi ve diğer popüler ürünler buraya gönderilmeye başlandı. Şu anda Ile de Gore’da bir gece kalabileceğiniz modern bir otel var, ancak birçok turist geçmişte yaşanan olayların kendilerini rahatsız hissettirdiğini ve mümkün olan en kısa sürede ayrılmak istediklerini itiraf ediyor. Günümüzde adadaki yaşam huzur ve sükûnetle doludur, ancak yine de burada turistlere insanlığın hatalarını hatırlatan pek çok şey vardır.
Bunu paylaş: