Günümüz dünyası, tüm parçaları birbirine bağlı olan olağanüstü karmaşık bir yapıya sahiptir. Yüzlerce ve binlerce görünmez ağ kara, deniz ve hava boyunca uzanarak fikirlerimizi paylaşmamızı, mektup ve paket göndermemizi, dünyanın herhangi bir yerindeki sevdiklerimizle iletişim halinde kalmamızı sağlıyor. Bu görünmez ipleri ne sıklıkla unutuyor ve kendi küçük dünyalarımıza hapsoluyoruz!
Günümüz dünyasında yaşamanın faydalarını hatırlatmak için Peter Atwood, dünyanın dört bir yanındaki insanları birbirine bağlayan yerler ve ağlardan başka bir şey göstermeyen bir dizi ilginç harita geliştirdi. Bu haritaları gördüğünüzde, dünyanın farklı uçlarında olsak bile birbirimize ne kadar inanılmaz derecede erişilebilir olduğumuzu ve dünyanın son 150 yılda ne kadar değiştiğini fark edeceksiniz.
Şehirler
Bu harita insanların nerede yaşadığını gösterir. Burada en büyük metropollerden biri olan ve haritadaki en parlak nokta ile işaretlenmiş Tokyo’yu görebilirsiniz. Oysa sıcak kıtaların çöl alanları ve ıssız vahşi doğası neredeyse hiç parlamaz. Gezegen üzerinde on milyonlarca kilometre yol bulunmaktadır. Bu harita, insanların en uygunsuz görünen arazilerde nasıl yol inşa ettiklerini gösteriyor. Hiç kimsenin yaşamadığı yerlerde bile başkaları tarafından yapılmış yollar bulabilirsiniz. İnsanları birbirine bağlamak için çöller ve dağlar boyunca uzanırlar. Neye benziyorlardı: ilk günlerinin tanıdık teknik cihazları Bu harita, demiryolu taşımacılığı açısından dünyanın bölümlerinin nasıl farklılaştığını açıkça göstermektedir. Avrupa, en ‘parlak’, gelişmiş yüksek hızlı tren ağına sahip olmasıyla öne çıkmaktadır. “Eski ülkeyi” neredeyse her yerde araba olmadan gezebilirsiniz. Kuzey Amerika’da ise bu ulaşım şekli turistler arasında daha az popülerdir; burada trenler daha çok büyük malları uzun mesafelere taşımak için kullanılır. Afrika’daki demiryollarının çoğu Avrupalı sömürgeciler tarafından çeşitli malları kıyıya taşımak için inşa edilmiş ve buradan da gemilerle Avrupa kıtasına taşınmıştır. Avustralya’da ise beş yüzden fazla vagondan oluşan dünyanın en uzun trenleri doğal kaynakları ülkenin dört bir yanına taşıyor. Dünyanın en ücra köşelerinden bazılarına yalnızca hava yoluyla ulaşılabiliyor. Amazon yağmur ormanlarında, Avustralya’nın orta kesimlerinde ve Kanada’nın kuzeyindeki bölgelerde saklı şehirler tam da böyle yerlerdir. İnsanlar, mallar ve yiyecekler bu yerlere sadece uçakla taşınabiliyor. Birçok büyük ve önemli şehir limandır. Yüzyıllar boyunca dünyanın bir yerinden diğerine ulaşmanın tek yolu su olmuştur. Bugün bile yiyecek, giyecek, araba ve diğer malların çoğu bize gemilerle getiriliyor.
Yollar
Demiryolları
Havaalanları
Limanlar
Bunu paylaş: