Sivrisineklerin insanlar için tehlikeli birçok hastalığı taşıdığı bilinmektedir. Nemli tropikal iklime sahip ülkelerde bu böcekler yıllık salgınlara neden olmakta ve mümkün olan her şekilde mücadele edilmektedir. Neyse ki Rusya’da sivrisinekler sadece ülkenin Avrupa kısmının sıcak güney bölgelerinde tehlikeli hastalıkların bulaşmasından sorumludur. Ancak COVID-19’un yaygınlaşmasıyla birlikte, birçok insan ısırık yoluyla bulaşmasının mümkün olup olmadığını merak etti. Uzmanlar, sivrisineklerin koronavirüsü taşıyıp taşıyamayacağını belirlemek için bir dizi test gerçekleştirdi.
Sivrisinekler dang patojenlerini taşıyabilir ve Batı Nil ateşinin kaynağı olabilir, ancak koronavirüsler için böceklerin SARS-CoV ve MERS virüslerini taşımadığı biliniyordu. Bu virüsler SARS-CoV-2’ye çok benzemektedir, bu nedenle DSÖ sivrisineklerin yayılma kaynağı olma ihtimalinin düşük olduğunu düşünmektedir. Ancak bu varsayımın bir laboratuvar ortamında test edilmesi gerekiyordu. Yeni virüsün sivrisineklerde yaşayıp çoğalmasının yanı sıra ısırık yoluyla insanlara bulaşıp bulaşmayacağını öğrenmek için bilim insanları bu böceklerin iki türünü inceledi. Bunlar, çeşitli hastalıkları bulaştırma açısından en tehlikeli olarak kabul edilen Aedes albopictus ve Culex quinquefasciatus’tur. Laboratuvar testleri, sivrisineklerin virüsü kapma ve bulaştırma mekanizmasını ortaya koyuyor. Testler, sivrisineklerin koronavirüs kaynağı olabilmeleri için sadece enfekte bir memelinin kanını içmeleri değil, aynı zamanda kendilerinin de hastalanmaları gerektiğini göstermektedir. Böcek, virüsün vücut hücrelerine yayılabilmesi ve nihayetinde yeni kurbanla temas eden tükürük bezlerine ulaşabilmesi için önemli bir doz almalıdır. Testler, sivrisineklerin SARS-CoV-2’ye duyarlı olmadığını ve bu nedenle daha fazla yayılma kaynağı olmadığını göstermiştir. Böyle bir sivrisinek hasta bir kişiyi ısırsa bile, virüs gelişemez ve yeni kurbanına nüfuz edemez. Teorik olarak, virüs cilt yüzeyine aktarıldığında basit temas yoluyla enfeksiyon riski devam etmektedir. Virüsün canlı organizmalardan ayrı olarak birkaç gün boyunca farklı yüzeylerde varlığını sürdürebildiği bilinmektedir. Ancak uzmanlara göre böyle bir enfeksiyon olasılığı sıfıra yakındır. Semiramis kimdi: Asur kraliçesinin gerçek hikayesi
Bunu paylaş: