Tokyo TV Kulesi Japonya’nın en yüksek, dünyanın ise Dubai’deki Burj Khalifa’dan sonra ikinci en yüksek binasıdır. Peki, mimarlar en yüksek sismik risk altında bu kadar yüksek bir yapı inşa etmeyi nasıl başardılar? Japonya depremlerin yoğun olarak yaşandığı bir bölge, dolayısıyla böylesine yüksek bir binanın varlığı gerçekten takdire şayan. Bakalım mühendisler Tokyo TV Kulesi’ni zarar görmez hale getirmek için ne tür bir hile kullanmışlar.
Tokyo TV Kulesi’nin resmi adı Tokyo Skytree olup, Tokyo Gökyüzü Ağacı olarak tercüme edilmektedir. Yeni bir TV kulesi inşa etme ihtiyacı, 330 metreyi aşan eski binanın artık işlevlerini yerine getiremez hale gelmesiyle ortaya çıktı: Tokyo’da sayıları giderek artan gökdelenler daha görkemli bir kule inşa edilmesini gerektiriyordu. Yeni televizyon kulesi 2012 yılında hizmete girmiştir. Kulesi ile birlikte yüksekliği 634 metredir. Yeni bina özgün bir tasarıma, iki izleme platformuna, cam zeminli unsurlara ve fevkalade güzel gece aydınlatmasına sahiptir. Ancak modern cephenin ardında Japonların yüzyıllardır kullandığı teknoloji var. Depremlerde hayatta kalmasını sağlayan benzersiz bir yapıdır. Semiramis kimdi: Asur kraliçesinin gerçek hikayesi Eski Japon pagodaları, yüzyıllar önce binaların ayakta durmasını ve bugüne kadar bozulmadan kalmasını sağlayan bir teknoloji ile inşa edilmiştir. Japonya’nın tarihi kayıtlarında ahşap pagodaların yok edildiğinden bahsedilmez, çünkü bu pagodaların bir özelliği vardır. Simbashira, binanın tüm yükünü taşıyan merkezi sütundur. Bu sütun, sabit olmadığı ve bir sarkaç gibi sallanabildiği için deprem sırasında yeryüzünün titreşimlerini sönümleyen temel dayanak noktasıdır. Tokyo Skytree’nin mimarları, binayı dış etkenlerden kurtarmak için eski Japon teknolojisini uygulamaya karar verdiler ve bunu başardılar. Fukuşima felaketine neden olan Mart 2011 depremi kuleyi inşaatın son aşamalarında yakaladı. Yapı, merkezi bir destek direği sayesinde antende sadece küçük bir hasarla depremi atlattı. 125 metre yüksekliğe kadar, TV kulesindeki 8 metre çapındaki merkezi destekleyici kolon, binanın çelik iskeletine sıkıca bağlanmıştır. Bu noktanın üzerinde ise simbiyoz, zemin yüzeyindeki dalgalanmalar sırasında yapıya stabilite kazandıran hidrolik amortisörlerle binanın iskeletine bağlanıyor. Bu, Japonya’nın en yüksek binasının sırrıdır.
Bunu paylaş: