Günümüzde hava fotoğrafçılığı, çok güzel olsa bile, kimseyi şaşırtmıyor. Droneların zahmetsizce gökyüzüne yükselmesi ve bulutların üstünden gerçekten nefes kesici kareler çekmesi fikrine alıştık. Günümüzde bazı fotoğrafçılar, helikopterleri ve uçakları yer üstünde uçurarak kendi başlarına hava çekimleri yapmayı tercih ediyor. Durum ne olursa olsun, yüksek irtifadan çekilen fotoğraflar uzun zamandır nadirdir. Ancak bu türün nispeten yakın zamanda ortaya çıktığını ve mümkün olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Hava fotoğrafçılığının tarihine kısaca bir göz atalım.
İlk gerçek fotoğraf 1826 yılında çekilmiş olsa da, ilk hava fotoğrafı 1858 yılında çekilmiştir. Yazarı, daha çok Nadar olarak bilinen Felix Tournachon’dur. Tarihi fotoğraf Fransa’daki Bièvre Vadisi üzerinde bağlı bir balondan çekilmiştir. Ne yazık ki fotoğraf günümüze ulaşmadı.
Günümüze ulaşan en eski hava fotoğrafının ise 1860 yılında James Wallace Black tarafından çekilen Boston’a ait olduğu düşünülmektedir. O yıllarda bu görüntü, yerden kaydedilen bir aerostat tarafından da mümkün kılınmıştı.
Bugün, neredeyse 160 yıl sonra, insanoğlu hava fotoğrafçılığı alanında inanılmaz boyutlara ulaştı. Zahmetsizce ve hatta doğrudan insan müdahalesi olmadan, Tournachon ve Black’in hayal bile edemeyeceği fotoğraflar çekiyoruz. Günümüzde yüksekten manzaralar sıkça görülse de, bu türün gerçek ustaları da var. Evinizi dekore etmek isteyeceğiniz ve nefesinizi kesecek fotoğraflar yaratıyorlar. Bunlardan biri de Hollanda’dan genç ve inanılmaz yetenekli bir fotoğrafçı, bir drone ustası ve hava fotoğrafçılığı gurusu olan Evut Pahud de Mortange. Aynı zamanda, en seçkin ve nefes kesici manzaraları aramak için Avrupa ve Asya’yı baştan başa dolaşan hevesli bir gezgindir. Onun objektifinden doğa ve şehir manzaraları hipnotize edici güzellikte görünüyor. Neye benziyorlardı: ilk günlerinin tanıdık teknik cihazları
“>
“>
“>
Bunu paylaş: